8 Şubat 2012 Çarşamba

Gündem değil, kitaptır mevzubahis

Bugünlerde RTE ile girdiği tartışma ile kendisinin adını sıkça duyuyoruz. Fakat eminim ki Paul Auster, gündem haline getirilen bu tartışmadan önce de -benim gibi- birçok sadık okuyucu tarafından takip edilmekteydi. Biraz önce okuduğum bir habere göre tartışma, son kitabının satışını arttırmış, bir ayda ikinci baskıya girmiş bile.. Bu tartışmanın benim için ifade ettiği şeyler bir yana, belki de en güzel tarafı,Paul Auster'ın Amerika'dan önce Türkiye'de baskısı yapılan yeni kitabından haberdar olabilme fırsatını vermesidir. Bunun için teşekkürler RTE...
Ben kitabı hala okumaktayım. Yorumlarıma bir nokta koyabilmiş değilim dolayısıyla. Ancak, özellikle Paul Auster'ı yakından takip edenlere tavsiyem bu kitabı hemen okumalarıdır. Her zamanki akıcı diliyle Paul Auster bu sefer, doğduğu zamandan bugüne kadar yaşadığı evlerin, bulunduğu şehirlerin ve ülkelerin, seviştiği ve sevdiği kadınların, yani hayatına dokunan kişilerin ve mekanların öyküsünü, tüm içtenliğiyle anlatıyor. Ne güzel bir tesadüftür ki, yazarın kitap üzerinde çalışırken yaşadığı mevsimsel koşulları bizler de şu günlerde yaşıyoruz. Karlı kış günlerinde okumak daha bir anlam kazandırıyor sanki "Kış Günlüğü"ne...
Hazır "Kış Günlüğü"nden bahsetmişken, Paul Auster'ın sinema, Smoke ve Brooklyn'den bahsettiği, yakın tarihlerde çekilmiş bir röportajını da paylaşmak isterim.

1 yorum: